Çocuklar ilk yıllarda öyküler uydurabilir, oyunlar taklitler yapabilir ve masum yalanlar söyleyebilir. Çünkü küçük yaşta çocukların inanılmaz hayal güçleri vardır. Bu çerçevede endişe edilecek bir durum yoktur lâkin yaşı büyüdüğü halde hâlâ yalan söylemeye devam ediyor ve bu durumu terk etmiyorsa işte o zaman tehlike çanları çalıyor demektir. Aman dikkat!
3 – 7 yaş arasında ki çocuklar; hayal ile gerçeği, soyut ile somutu tam ayırt edemedikleri için doğru olmayan şeyler söyleyebilirler. Bunları yalan olarak nitelememek gerekir. Dikkat çekmek için veya ebeveynlerinin tepkilerini ölçmek için de yalana başvurabilirler.
7 yaş itibari ile doğru yanlışı kavramaya başlar ve 11 yaşından itibaren bir yetişkin gibi muhasebe yapabilirler doğru söyleme konusunda. Burada dikkat edilmesi gereken çoğunlukla kimlere ve hangi konularda yalan söylediğidir. Anne ve babasına sürekli yalan söyleyen bir çocuk verilen tepkiden korktuğu için gerçekleri saklama yada değiştirme eğiliminde olabilir. Okul arkadaşlarına söylenen yalanlar ise genelde kendini farklı gösterme, sahip olmadığı şeylere sahipmiş gibi anlatmak için yalan söyler. Daha dürtüsel ve sonunu düşünmeden söylenen yalanlar olur bu cağlarda. Ancak bu yalan huyu bir iki konuda odaklanıyorsa ve süreklilik arzediyorsa mutlaka üzerinde durulmalıdır. Çünkü kişiliğin temelleri çocuklukta atılır.
Öncelikle bizden kaynaklanan bir durum varmı bunu araştırmalıyız. Çocuğumuza aşırı tepki mi gösteriyoruz? Şiddet mi uyguluyoruz? Kısacası çocuk korktuğu için mi yalan söylüyor? Diğer konu da biz çocuk için kötü bir örnek miyiz? Çocuğun yalan söylemesinin sebebi tamamen biz miyiz? Kendimize dürüst olmalı ve bunu çok iyi tahlil etmeliyiz. Duygu gelişimin de oyunun rolü büyüktür. Bu sebeple oyun için bile olsa çocuğu kandırıyor, yalanlar ile avutuyor muyuz? Çocuğun yanında başkalarına yalan söylüyor muyuz? Çocuğa yalan söyletiyor muyuz? Evde yokuz yada müsait değiliz gibi?
Çocukluk çağında çoğu davranış ve alışkanlıklar etraftan görerek öğrenilir. Çocuklar bizlerin yaptıklarını ve söylediklerimizi kopyalar. Bir davranışı değiştirmek istiyorsak öncelikle sebebini ve kaynağını bilmeliyiz.
Çocuğa yalan söylemenin yanlış olduğunu anlatırken kesinlikle onun kişiliğini hedef almadan, kişiliğine hakaret edici küçümseyici konuşmalar yapmadan direk bu yanlış davranışı hedef almalıyız. Bir yanlışı düzelteyim derken çocuğa daha büyük duygusal bir zarar vermemeye özen göstermeliyiz. Sadece bizim konuştuğumuz, sürekli nasihatlerde bulunduğumuz bir konuşma olmamalı. Çocuğunuzu da dinlediğiniz, kendisini ve yaptığı bu yanlış davranışı açıklayıcı bir konuşma olmalı. Çözüme ulaşmanın en sağlıklı yolu budur.
Victor Hugo’nun dediği gibi “Bir çocuğa yalan söyleme demeyin, doğruyu söyle deyin. Birincisinde suçlamış, ikincisinde ise yol göstermiş olursunuz”
Unutmayalım ki, çocuklarımız bizlerin ayak izini takip eder…
Gülsemin Konca